Saklı Kalanlar (Yaşar Kandemir)

Şiir karşı duruştur, muhalifti, kapsayıcı ve birleştirici güce sahiptir. Onun için edebiyat işçiliği içinde en zor olanıdır. Neden mi? Şiir, sayfalarca anlatılmaya çalışılan konuyu, olayı, düşünce ve eylemi tek bir düzeye veya bir şiirin bütününe sığdırma işidir. Şiirin tarihi gılgamış destanı ile Sümerlere dek uzanmakta… Sümer diliyle yazılmıştır. O günden bu güne ne şairler geçti kim bilir… Şair diyince akla gelen ilk isim Anadolu topraklarında ve dünyamızda Nazım Hikmet ise yakınımızdaki “Eğitimci şairimiz Yaşar Kandemir’i bu haftaki köşeme konuk aldım.

Türkçemizde şiirle ilgili güzel tabirler vardır… Harika dans eden çifte “şiir gibi dans ediyorlar” derler. Beğenilen bir flim sonrası “şiir gibi flim” denilir.  Coğrafyamızda yetişen edebiyatçı, sanatçı, sporcu, devlet adamı olmuştur. Bunları toplumumuz tanıyor, biliyor bir kısmı da az tanınıyor yada bilinmiyor. Şair Yaşar Kandemir 1944 yılında Sinop’un Bekteşağa köyünde doğmuş, Kastamonu Göl-İlk öğretmen okulunu bitirmiş (1962) yurdun çeşitli yörelerinde öğretmenlik yapmış 1970 yılında geldiği kendi köyünde 1994 yılında emekli olmuştur. İlk basılan şiir kitabı (1994) “Şiirlerle KARAKARTAL” eserinden sonra bu ikinci kitabı “dünden bugüne Saklı Kalanlar” eseridir.

İlk eseri “Şiirlerle KARAKARTAL” dan anlışılacağı gibi Beşiktaş’lıdır. Öğle fanatik değil, iyi bir Beşiktaşlıdır. Her kesime örnek, kavgadan şiddetten yana olmayıp, dostluktan, hoşgörüden yanadır. İyi günde, kötü günde takımının yanındadır. Olaylara doğru bakan, kararın hangi takımı nasıl etkilendiğine bakmaksızın doğruyu savunan Hasta değil, sağlıklı BEŞİKTAŞ’lıdır. Sosyal  medya hesabının bir bölümünde; “İstanbul’a gidip de Kara Kartalımızın Müzesini görmeden olmazdı elbet. Müzeyi gezerken Sayın SEBA’nın köşesinde, hemen sağ yanında 1986 yılı şampiyonluğumuzda Sinop’lu Beşiktaşlılar adına hediye ettiğim, on direkli kotrayı gördüğümde çok duygulandım. “Bir Galatasaray taraftarı olarak kıskandım.

Yeni kitabından kendi söylemleriyle bahsetmek istiyorum; “İlk kitabı “Şiirlerle KARA KARTAL” kitabından sonra, politik, doğa, vs. gibi olayları ele alan, genelde hece ölçüleriyle yazılmış halk şiiri tarzında yazma denemelerim oldu. Yazılanlar hep saklı kaldı bir yerlerde… Bunu bilen arkadaşlarım, bunların artık gün yüzüne çıkması gerektiğini söyleyerek hem cesaretlendirdiler hem de yönlendirdiler beni” diyor. Sona doğru emeği geçen dostlarına ve ailesine teşekkür ediyor. İyiki “dünden bugüne saklı kalanlar”ı gün yüzüne çıkarmışlar.

Türk edebiyatında öğretmen yazarlarının hatırı sayılır yeri vardır. Hemen sıralamak istersek; efsane yazarlar özellikle edebiyat öğretmenliği yapmış Ahmet Hamdi Tanpınar, Behçet Necatigil, Rıfat Ilgaz, Sebahattin Ali, Fakir Bayburt akla gelenler… Onlar ki nice öğrenci yetiştirdi okuma zevkini aşıladı. İnandığım bir söz vardır; “Nerede edebiyat varsa, Orada Umut Vardır.” Değerli meslektaşım ağabeyim Yaşar Kandemir’de Bu eserinde “Umut” şiiriyle başlamış “Sen Mustafa Kemal’sin” şiiriyle sonlandırmış. Emeği ne kalemine sağlık “dünden bugüne saklı kalanlar” kitabının okuru bol olsun…