SARDİNYA ADASI – CAGLİARİ
Erdoğan Erkaymaz’ın kaleminden gezi yazısı (3.kısım)…
Bugün 5 Kasım 2024 Salı. Dün gemimiz gün boyunca denizde seyretti. Barselona Limanı’ndan (İspanya) çıkan gemimiz bugün Cagliari (İtalya) limanında demirledi. Cagliari şehir turu yapmak için liman dışında bekleyen otobüsümüze bindik. Cagliari yüzyıllara dayanan tarihi, Akdeniz havası ve zengin denizcilik geleneği ile dolu canlı bir kültür merkezi olarak öne çıkmaktadır. İtalya’nın sardunya adasının başkenti olan şehir adının Güney kısmında yer almaktadır melekler körfezi’nin panoramik manzarasını sunmaktadır. Cagliari, Roma kalıntıları, orta çağ surları, barok kiliseleri ve uzun kumlu sahil şeridinin çeşitli karışımı ile ünlüdür. Şehrin kalbi, dar sokaklar, yüksek burçlar ve görkemli Cagliari katedrali ile dolu, bir tepenin üzerinde yer alan yüksek duvarlı bir mahalle olan tarihi Costello bölgesidir. Kraliyet sarayı ve antik Roma amfitiyatrosunun bulunduğu Piazza Palazzo, şehre geçmişin duygusunu aşılamaktadır. Cagliari, Sardunya kültürüne ve Akdeniz yaşam tarzına dalmak isteyenler için cazip bir destinasyondur.
İlk durağımız Cagliari Marinası şehrin en önemli noktasıdır. Roma başta olmak üzere çeşitli farklı bölgelerden ve ülkelerden gelen gemilerin ve yatların yanaştığı bu liman hem turistik hem de ticari amaçlı olarak şehre büyük bir kazanım sağlamaktadır. Marinayı cazip kılan ise; çevresinde çokça mağaza, dükkan, restoran ve kafelerin bulunmasıdır. Sahil caddesi boyunca yürüyüş alanları akşam saatlerinde insanların tercih ettiği mekanların başında gelmektedir. Grubumuzu gezdirecek otobüsümüze geçiyor gezimiz başlıyor. Yolumuzun üstünde tepe’de yer alan Santuario di Bonario Kilisesi önündeyiz. Hikayesi şöyle; Meryem Ana’nın basit bir heykeli, 14. yüzyılda bir fırtınaya yakalanan İspanyol denizci tarafından denize döküldükten sonra yıkandı. Bugün denizciler hala denizlerde korunmak için buraya gelip dua ediyorlar. Heykel, yüksek sunağın arkasında bir niş içinde tutuluyormuş. İlk orijinal kilise 1323 yılında inşa edilmiş, yıllar içinde büyütülmüş 1954 yılında restore edilmiş. Meryem Ana Sardunya’nın koruyucu azizidir.
Her yıl buraya 300 düğün töreni yapılıyormuş. Bir düğün için 2 yıl önceden rezervasyon yapılması gerekmekte imiş. 2.Dünya Savaşı’nda kilise bombalanmalar sonrası ağır hasar görmüş. Bina oldukça etkileyici… Urpino tepesine geldiğimizde otobüsümüzden iniyoruz. Manzara harika bir tarafta tuz tarlaları ve lagün, diğer tarafta şehrin uzandığı manzarayı izliyoruz. Karşımızda Assisili Aziz Froncis Heykeli Europa Bulvarı’nın panoramik noktasında. Turistlerin ve bölge sakinlerinden sıkça ziyaret ettikleri yer. Uluslararası üne sahip sanatçı Peder Andrea Martini tarafından 1980’lerde yaratılan “Fratello Sole” adlı eser, Assisili din adamı kolunu gökyüzüne doğru kaldırmış şekilde tasvir edilen heykel. Heykel, tüm şehre bu panoramik konumdan hakim olan, koruyan ve kutsal İtalya’nın kuruyucusu Aziz Assisli Froncis’i tasvir ediyor. Grubumuz bireysel ve toplu fotoğraflar çekildikten sonra yolculuğumuz Poetto Plajına… Pitoresk bitki örtüsüyle çevrili kar beyazı kumlara sahip 7 km uzunluğunda bir plajdayız. Sahildeki altyapı farklı yaşlardaki ve farklı ilgi alanlarına sahip tatilcilerin çekici bir şeyler bulacağı şekilde düzenlenmiş. Çocuklar için oyun alanları ve sığ alanların yanı sıra gençler için genellikle kumsalda partiler ve diskolar düzenleniyormuş. Kıyıdan baktığınızda bir dağın tepesinde “Şeytan Eyeri”ni hayranlıkta izleyebilirler. Plaj kıyı boyunca çok sayıda restoranlar, kafe ve barlar bulabilirler. Grubumuzda bir kafede kahve molası sonrası gezimize devam için otobüsümüze biniyoruz. Yolumuz şaşırtıcı ve büyüleyici bir doğal güzellik köşesinden geçiyoruz. Tabiat koruma alanı ilan edilen Molentarplus Parkı. Yalnızca yaban hayatı için bir sığınak değil, aynı zamanda deniz ve karanın birleştiği eşsiz bir ekosistemi de temsil ediyor. Rehberimizin uyarısıyla, lagünler arasında dans eden pembe flamingolara hayran kalarak hafızalarda yer edecek kartpostal görüntüsü veriyorlar. Fotoğraflar çekiliyor yolunuza devam ediyoruz.
Audarya Şarap Fabrikasındayız. Audarya isminin anlamı “ruhun asaleti”dir. Sardunya’daki şarapçılık geleneği Roma ve Kartaca arasındaki Pön savaşından önce Nuragic uygarlığının yaşadığı, ardından 18. yüzyıla kadar orta çağ boyunca kontrolün değiştiği antik zamanlara kadar uzanır. Aile adına bize yardımcı olan kadının söylemiyle: “Audarya’yı ilgilendiren her şeyin merkezinde özgünlük ve gelenek vardır. Enrico Pala, kızı Nicoletta ve oğlu Salvotore ile birlikte Audarya ‘nın şarapçılığının temelinde yatan bir felsefeye sahiptir. Gelenekleri 1940 yılında ilk bağları diken Enrico’nın babası Salvotore’ye dayanır.” Grubumuzla yerel ve bizim rehberle fabrika görevlisinin anlatımıyla fabrikayı üzüm sıkımından fermente oluşumuna oradan üretime beton, metal ve ağaç saklama alanına kadar gezdikten sonra tadım yapmak üzere hazırlanan masada; şarabın lezzetini arttırmak için farklı peynirlerle bir deneyim yaşadık. Ortam oldukça güzeldi. Fabrikadan şaraplar alındı, etraftaki üzüm bağları ve mini evcil hayvan barınağı gezildikten sonra fabrika gezimiz sona erdi. Cagliari merkeze doğru yolculuğumuz sırasında çiftliklerden geçiyoruz. Sardunya adası Akdenizde bir ada olmasına rağmen çiftçilik, çobanlar ve koyunların ülkesidir. Bu özellikler mutfağında önemli yer tutar. Deniz ürünleri deneyimlenebilse de bol miktarda kızarmış kuzu, domates soslu veya pestolu köfte ve büyük kuskus benzeri küçük bir irmik makarnası olan fregolede bulunur. Ayrıca İtalya’nın en keskin koyun sütü peynirine sahip olduğu bilinmektedir. Yenne meydanı’na geldiğimizde otobüsümüzden indik. Rehberimiz serbest zaman verdi. Buluşma yerimiz burası olacak.
Yenne Meydanı’na 1822’de Sardunya Kralı Carlo Felice’nin onuruna ilk taş koyulmuş. Meydanda, mevcut devlet yolu olan Parto Torres’e giden kraliyet yolunun başlangıç noktasını belirtmek için 1822’de Yenne Marguis Valisi tarafından yerleştirilen kilometre taşı bulunuyor. Meydanın hemen içindeki mimar Gaetono Cima tarafından tasarlanan bir kaide üzerine yerleştirilen Carlo Felice Heykeli bulunmaktadır. Meydan ağaçların gölgesindeki banklarda dinlenebileceğiniz ortam var. Etrafında ticari faaliyetler gösteren iş yerleri, barlar, restoranlar ve marketlerle çevrilmiş. Şehrin kalbi, dar sokaklar, yüksek burçlar ve Cagliari katedrali ile dolu, bir tepenin üzerinde yer alan yüksek duvarlı bir mahalle olan tarihi Costello bölgesinde gezimiz başlıyor. Cagliari ‘nin popüler alışveriş caddelerinde dolaşırken, özel mağazalar, farklı türde onlarca çanta satan ilginç dükkan, modern ve modaya uygun bayan kıyafetleri ve aksesuarlar sunmakta… Şehrin sembolleri ile yerel kaynaklı ürünler ve çeşitli hediyelik eşya sunan iş yerleri arasında alışverişte yapılıyor. Kentte son olarak gezeceğimiz yer San Remy Kilisesi.
San Remy Kalesi Cagliari’nin en eski yapılarından birisidir. Orta çağdan kalma olan bu kale, mermer ağırlıklı malzemesi ile dikkat çekmektedir. Şehrin en turistik mekanı olan kale 19. yüzyılda Costello ilçesini savunabilmek amacıyla inşa edilmiştir. Sardinya tarihi boyunca önemli bir rol oynayan Savey Kraliyet Ailesi de burada yaşamıştır. Kale günün her saatinde gidebileceğiniz turistik mekanlardan birisidir. Fotoğraflar aldıktan sonra buluşma yerimiz Yenne Meydana doğru yola koyulduk. Carlo Felice Heykelinin karşısındaki ağaçların altındaki bankta meydanında insanları izlerken zaman geldi. Otobüsümüze binerek gemimize doğru yola koyulduk.
SARDUNYA ADASI (Sardinio). Sardinya Adası, tarihi zenginlikleri, eşsiz doğal güzellikleri ve lezzetli mutfağı ile sadece bir tatil yeri değil, aynı zamanda bir kültür ve tarih hazinesidir. Tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Sardinya, Antik Roma kalıntılarından nuraghi kulelerine, gotik kiliselerden Arap-Pizalı dönemi kalelerine kadar çeşitli mimari hazineler barındırır. Sardinya’nın doğal güzellikleri ise turkuaz renkli denizleri, altın kumsalları ve nefes kesen manzaraları ile ünlüdür. Sardinya çok dağlık olması yüzünden yoksul bir adadır. Sardinya da halkın çoğu denizden oldukça yüksekteki küçük kasaba ve köylerde yaşamaktadır. Bu yaşam biçimi Sardinyalılar, Roma İmparatorluğu’ndan 19. yüzyıla kadar süren korsan akınlarından korunmak ve sıtma hastalığına yakalanmamak için benimsemişler. Adada yalnızca iki büyük kent vardır; bunlar güneyde Cagliari, kuzeybatı’da Sassaridir. Sardinya’da resmi dil İtalyancadır. Ancak adada Sardu adlı bir yerel dilde konuşulur. Sardinya’nın özellikle dağlarla çevrili iç bölgelerindeki izolasyonu, yerel kültürlerin korunmasında önemli bir etken olmuştur. Bu bölgede yaşayanların genellikle 100 yaşına ve ötesine kadar da yaşadığı bilinmektedir. (Prof. Luca Deiana belgeseli) Sardinya’da 2400 kişinin 100 yaşına ulaştığı belirlemiş. Şimdiye kadar en uzun ömürlü kişinin Giovenni Deiana olduğuna inanılıyor. 1718’de doğduğuna inanılıyor 124 yaşında ölmüş. Yine bu adada çoğu kimse hala birbirine bağlı, üç hatta dört kuşağın bir arada olduğu aile düzeni içinde yaşıyor. Bilinen odur ki “İş, uzun yaşamakta değil, keyifli ve sağlıklı bir şekilde yaşamakta…”
Yorucu bir gün geçirdik. Gemimize geçtik akşam yemeğine kadar kameralarımızda dinlendik. Yarın Napoli’deyiz.