Sinop Valisi Çetinkaya'nın Kadınlar günü mesajı

8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Kentinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucu çoğu kadın 129 kişi yangında can vermiştir. Bu olayın ardından tam 53 yıl sonra 26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’da yapılan 2.Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında bu yangında ölen bayan işçiler anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması oy birliği ile kabul edilmiştir. Ülkemizde ise 8 Mart ilk kez 1921 yılında Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmıştır.

Kadın Avrupa’da ve ABD’de 1850’li yıllarda tekstil işçisi olarak ilk defa tarih sahnesine çıkarken Türklerle ilgili en eski yazılı kaynak olan Orhun Kitabeleri’nde MÖ 4000’li yıllarda Türk Kadınından övgüyle ve büyük bir saygıyla bahsedilmekte, Türk Kadının Analığından, iyiliğinden, güzelliğinden, savaşçı ruhundan ve kahramanlıklarından söz edilmekte, böylece Türklerin tarihleri boyunca kadına ne kadar çok önem verdikleri görülmektedir.

İsmi tarihe Devlet Ana olarak geçen Hayme Ana Selçuklu hükümdarlığı beylerinden Gündüz Alp’in eşi, Ertuğrul Gazi’nin annesi, Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’nin büyükannesidir. Boylarının Anadolu’ya gelişi sırasında kocası Gündüz Alp’in Fırat’ı geçerken boğulması üzerine Hayme Ana Kayı Boyu’nun başına geçer ve onları güvenli bir biçimde Söğüt’e kadar getirir. Hayme Ana güçlü kişiliğiyle Ertuğrul Gazi’ye hem ana hem babalık yapar. Osman Gazi’yi de elinde büyüterek İmparatorluğun temelini atar.

Türk Kadını’nın tarihteki çok özel yerini bize gösteren bir diğer olay dünyanın ilk kadın örgütü olan Bacıyan-ı Rum yani Anadolu Bacıları Teşkilatı’dır. Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı tarafından kurulan bu örgüt Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında çok önemli görevler üslenmiştir.

Türk Kadını Anadolu’nun Türkleşmesinde Türklere vatan olmasında en başından beri erkeğinin hep yanında olmuş onunla birlikte mücadele etmiştir. Gün gelip Anadolu düşman işgaline uğradığında Türk Kadını yine Milli Mücadele bilincinin oluşturulması için mitingler ve toplantılar yapmaktan yardım toplamaya, cephane imalathanelerinde çalışmaktan kağnı kolları oluşturmaya yaralı askerleri tedavi etmekten silahlı birlikler kurmaya kadar her alanda kendini göstermiştir.

Anadolu’nun Türk Yurdu olarak kalması için de erkeği ile birlikte ne gerekiyorsa yapmıştır. Milli Mücadele sırasında isimleri tarihe mal olan Nene Hatun, Kara Fatma, Tayyar Rahime, Ayşe Çavuş, Kılavuz Hatice, Halide Edip ADIVAR ve ismini sayamadığım daha nicelerinin göstermiş olduğu kahramanlıklar sayesinde bir yandan ülke düşman işgalinden kurtarılmış, diğer yandan da bu kahramanlıkların karşılığı olarak Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte gerçekleştirilen reformlar sırasında kadınlara yönelik eğitim, çalışma, seçme ve seçilme kılık kıyafet, boşanma, velayet, mallar üzerinde tasarruf gibi konularda getirilen düzenlemelerle Türk Kadınına hakkı teslim edilmiştir.

Cumhuriyet dönemi Türk kadını ise kendisine tanınan bu hakları sonuna kadar kullanmış ve ilk kadın pilot Sabiha GÖKÇEN, İlk Kadın Avukat Süreyya AĞAOĞLU, İlk Kadın Bakan Prof. Dr. Türkan AKYOL, İlk Kadın Başbakan Prof. Dr. Tansu ÇİLLER ve sayamadığım daha nice hemcimsimiz fırsat verildiği taktirde kadınların her işi en az erkekler kadar iyi yapabileceğini göstermiş ve bizlerin yolunu açmıştır.

Türk Kadınının bu şanlı tarihinin bir sonucu olarak ve gelecek yıllarda bu krolonojide yerini alacak bir isim olarak Kadınlar Günü arefesinde Türkiye’nin 3. Kadın Valisi sıfatıyla Sinop Valiliği görevine başlamış olmam sadece şahsım için değil tüm Türk kadınları için büyük bir gurur ve mutluluk olmuştur.

Umarım Sinop’ta görev yaptığım süre içerisinde yürüteceğimiz çalışmaların bir sonucu olarak bundan sonraki her 8 Mart’ta bu tür görevlerdeki kadın sayımızın artmasına katkıda bulunabilir ve bizlere bu yolu açan kadınlarımız gibi bizler de bizden sonra bu görevlere gelenlerin yolunu açabiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle öncelikle bir kadın olarak beni bu göreve layık görüp bugün burada olmama vesile olan herkese tüm Türk Kadınları adına teşekkür ediyor ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun diyorum.