TARZAN KEMAL (KEMAL KOCA)
Sinop tarzanı Kemal Koca köklü bir ailenin çocuğu olarak Karacaköy (Erfelek-Sinop) de doğdu.
Sinop tarzanı Kemal Koca köklü bir ailenin çocuğu olarak Karacaköy (Erfelek-Sinop) de doğdu. Farklı giyiniş ve hayat tarzı doğa aşığı (Ağaç dikme ve budama hep onun işiydi) idi… Sırtında torbası, elinde tırpan bazen davul, bazen akordion la dolaşırdı. Bir gönül meselesinden yaşamını protesto amacıyla yazın şortla geçirdiği söylenmekteydi. Ama bilinen tarafıyla çok iyi bir ziraatçı oluşu, protestolarını davul çalarak, duvarlara yazı yazarak (Kuzu=Bebek) aktivistlik yapardı. Bir köy çocuğu olduğundan torbasında bulunan araçlarla fidan, ağaç aşıları yapar, yeni ağaçlar diker köylülere örnek olur aşıları yapar, yeni ağaçlar diker köylülere örnek olur onları eğitirdi. Tanık olduğum iç anekdotdan bahsetmek istiyorum.
İncemeydan köyünde ağaç budama
Çocukluğumda yaz tatilini köyümde dedem ve babaanneme yardım amaçlı köyüm İncemeydan’da geçirirdim. Genelde hafta sonları da Erfelek ilçemden köyüme giderdim. Hemen komşumuz Esat dede (Canım)nin elma bahçesi muhteşemdi beklide köyümüzün en güzel elmaları o bahçedeydi. Şubat ayıydı hafta sonu köye gittiğimde Tarzan Kemal Esat dedenin bahçesindeki elmaları budamış ama o ne budama bir ağacın üçte birinin dalları yerlerde. Sanırım Esat dedenin haberi yoktu. Bahçesindeki elma ağaçlarının dallarını orman kesimi yapılmış gibi yerlerde görünce Tarzan Kemal’e hakaretler yağdırarak ve elinde tüfekle Tarzan Kemal’in arkasından koşmaya çalışıyordu. Tarzan Kemal’de; “Esat kahya gelecek sene ürünü bolca görünce bana teşekkür edeceksin ama ben seni affetmeyeceğim.” Diyerek kaçıyordu. Çocukluğumda korktuğum figür alan Tarzan Kemal’in “Gelecek sene ürünün bol olacak” söylemi kulaklarımdaydı. Sabırsız bir şekilde elmaların alma gününü bekliyordum. Gün gelmiş elmalar o kadar bol oldu ki Esat dede özür diledi mi? Tarzan Kemal affetti mi? Bilemiyorum. Benim Tarzan Kemal korkum bitmişti.
Tarzan Kemal Arzu Okay
80’li yılların Tarzan Kemal Erfelek’te sinema işletmeciliği yapan Adnan Karasu’dan çıplak kadın resmi alan sinema afişi ister. Sinema işletmecisi Adnan Karasu; “Kemal ağabey senin kadın kızla işin olmaz hele hele çıplak kadın resmiyle hiç işin olmaz şaşırdın mı? Sen” der. Cevaben Tarzan Kemal; “Sen veriyor musun vermiyor musun” der. Sinema işletmecisi Adnan Karasu Arzu Okay film oyuncusuna ait gögüsleri açık kendi çizimi ile kilotu karalanmış film afişi verir ne yapacağını da merak eder.
Afişi aldıktan sonra Erfelek’in Balıfakı köyü minibüsüne biner. Adnan Karasu motosikleti ile takip eder. Tarzan Kemal köye ulaştıktan sonra köyde bir ambarın duvarına afişi asar ve ambarın karşısındaki eve doğru seslenir; “Hey sen aslında busun başına kapalı çarşaflı gezerek kendini başka tanıtmaya çalışma” der. Sonra Adnan Karasu araştırır Tarzan Kemal kime kızdı böyle protesto ediyor diye o hanımı arastırır. Öğrendiğinde o kadın kapalı giysiler altında ahlaksızlık yapan bir hanımmış.
Tarzan Kemal Atatürk Heykeli
Erfelek Cumhuriyet meydanında Atatürk büstü etrafı daire şeklinde yarım metre yüksekliğinde demir aralıklı desenlerle çevrili ferfotje çevrili idi. Erfelek’in Cuma günleri hafta pazarı olur o gün diğer günlerden fazla olarak kasaplar hayvan kesimi yaparlar. Cumhuriyet meydanının hemen yanında olan kasaplar sokağı boyunca o günlerde yan yana bulunan 4 kasap işletmecisinin önünde duran köpekler kasapların etleri ayırdığı kemikleri de köpeklere atarlar. Köpekler bu kemikleri Ferforjelerle çevrilmiş Atatürk büstünün alanına taşırlar beslenmelerini orada yaparlar. Bunun sürekli olması ve büstün etrafında kemiklerin çirkin görüntülerine kızan Tarzan Kemal bu kemikleri iki çuvala koyar birini kaymakamlık makam odası kapısına diğerini Belediye Başkanlığı makam odası kapısına bırakır. Tarzan Kemal’in yaz kıyafeti ayağında çarık ve birtek slip dona benzeyen beyaz örtüdür. Oradaki görevli memurlara derki; “Ulusal Kahramanımıza yapılan bu bir hakarettir. Tekerrür ederse bir dahaki seferde odalarının içine boşaltacağım. Kıyafetim makama girmeye uygun olmadığından bu günlük bu kadar.” Bu olayın akabinde sık ferforjeyle çevrilmiş köpeklerin giremeyeceği ve Atatürk Heykeli yapıldı. Büst te ilköğretim okulu bahçesine taşındı.
Ev diye kullandığı evi var mıydı! bilmiyorum o maddiyata ve mülk edinmeye karşı doğa insanıydı. Sağ olsaydı Nükleer Santralin yapılmaması için en büyük mücadeleyi o verirdi.