TEOG Öldü, Yeni sistem mi? Her an Değişebilir
Cumhurbaşkanının talimatıyla kaldırılan TEOG
Cumhurbaşkanının talimatıyla kaldırılan TEOG’un yerine “Tercihe Bağlı Serbes Kayıt Sistemi” isimli yeni modelimiz oldu. Yeni sistemle 8. Sınıf öğrencileri Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı sadece 600 “Nitelikli” okul için merkezi sınava girecekler. Sınavı kazanamayan yada girmeyen öğrenciler, ikametgahlarına en yakın okula yerleştirilecek. Bu da gösteriyor ki; yeni sistem rekabeti daha da arttıracak, aileler okul için ikametgah değişikliğine gitmek zorunda bırakacak veya öğrenciler yine İmam Hatip Liselerine zorlanacak.
Cumhuriyet Gazetesinin “Emlakçılar ilanları okullara göre vermeye başladı” başlıklı yazısında; “Sınav sisteminin değişmesinin ardından gözde okulların yanındaki emlakçılar da nasibini aldı. Umut Emlak sahibi şunları söyledi: “Normalde bu çerçevedeki yaklaşık 100m2 evin kirası 500-2 bin arası değişiyor. Fakat sınav sisteminin değişmesinden dolayı kiralar yükseldi. Rakamlar rahatlıkla 30 bin TL’ye çıkacak.” Sistem gereği bu sınav olmadan öğrenci alacak kaliteli okullar için kriter “Eve Yakın olmak”,
Eğitimcilerin ortak düşüncesi yeni sistemde sınav olunmayacak dendi ama daha fazlasının olacağı, bu sistemin dersaneye bağımlılığı da arttıracağı, ekonomik durumu iyi olanın bir adım daha öteye geçireceği… 5 tercih verilmesine ramen pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul olmadığı bilinen bir gerçek. Eğitim uzmanı gazeteci Abbas GÜÇLÜ; “60 soruda bu öğrencileri nasıl ayırt edecekler? Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha ,iyi yapardı.” Diyerek M.E.B. lığını eleştirdi.
Bu öğretim yılında yeniden bir değişiklik olmazsa Bir milyon 200 bin öğrencinin ancak 100 bini “nitelikli” okullara yerleşebilecek. Sınava girmek zorunda değil deniyor ama öğrencilerin kendi sınıflarında sınava girebilecekleri belirtiliyor. M.E.B. de biliyor ki, aklı başında her öğrenci nitelikli bir okula girmek isteyerek ve bunun için zorunlu olmayan bu sınava zorunlu olarak çok sayıda öğrenci girecek.
Bilimsel yöntemlerden anlamayan, bir konuma liyakatla gelmemiş toplumsal yöneticilerin deneme yanılma yöntemini uygulamaları sisteme kaostan başka bir şey kazandırmaz. Kendi kafalarındaki çağdışı eğitim sistemini topluma dayattıkça bilimden uzak, okumayı bırakıp kulaktan dolma bilgilerle idare eden, basit ve yüzeysel eğitim müfredatını öğretmekten memnun eğitimciler sonuçta yetersiz öğrenciler ispatıda PISA sonuçları… Okumayan, sormayan ve sorgulamayan nesil yetişiyor.
Ne acıdır ki ilk kez bir milli eğitim bakanı, bütün okulların niteliğinden sorumlu olduğunu bile bile devlet okullarına yönelik olarak böylesine tepki çeken bir açıklama yapmıştır. Bakanlık bu güne kadar benimsediği eğitim politikaları ile eğitim sistemini siyasal iktidarın ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda yaz-boz tahtasına çevirmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmemiştir.
Son söz Doç. Dr. Ahmet YILDIZ’dan; “Yapılacak ve savunulacak şey bellidir. Herkes için nitelikli kamusal eğitim. Çünkü hem sınav odaklı bir eğitimin hem de sınavların sonuna ancak ve ancak herkes için her düzeyde nitelikli kamusal eğitim sistemi getirilebilir.”