Dolar 34,2744
Euro 37,1957
Altın 3.071,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Sinop 18°C
Hafif Yağmurlu
Sinop
18°C
Hafif Yağmurlu
Per 18°C
Cum 19°C
Cts 14°C
Paz 13°C

Terkedilen Tarih: Ayancık Kereste Fabrikası

29 Ekim 2015 17:44

Ahmet Can Akyol

Çoğu yazımda sözü geçen ‘Ayancık Kereste Fabrikası’nı bu yazımda da ele alacağım. İllaki sormak isteyenleriniz olacaktır “Kapanmış bir fabrikaya neden bu kadar takıldın?” diye… Soranlar oluyor, ” Yıkılmış harabe bir fabrika. Önemli olan neyi var ki?” diyenlerde oluyor… Hatta olayı dalgaya alıp “Sana mı kaldı?” diyenlerde…

Fabrikanın benim için öneminden ziyade Ayancık için önemi büyüktür. Şimdilerde harabe olarak görülen bu fabrika bir zamanlar Ayancık’a teknoloji, spor, kültür, sanat alanında birçok yenilik katmıştır. Durum böyle olunca benim gibi çoğu kişi tarihini korumak istemiş ve sahip çıkmıştır. Daha sonra baktılar ki; fabrikanın içinde ne kadar makina-alet-cihaz varsa hurdaya satılıyor, neler yapabiliriz arayışına giriştiler… Bende dahil birçok kişi bu konuda dikkat çekmek için video, fotoğraf çekti, sosyal medyada yazdı, çizdi. Ama önlerinde hep bir engel vardı; ÖZEL MÜLK.

Fabrikanın bulunduğu alan Özelleştirme İdaresi tarafından şuanki mülk ortaklarına (kaç kişi olduklarına dair kesin bir bilgi yok) bazı şartlar ile satılmıştır. Bu kanuni yaptırımlar kapsamında fabrikanın bulunduğu arsa sadece ‘sanayi imarı’ olarak kullanılabilmektedir.

Fabrikanın içine girip (Ayorfam tesisleride dahil tüm arsa) fotoğraflar çekmeye başladığımda ‘Buraya neler yapılabilir?’ diye kendime sormaya başladım. Yapılabilecek o kadar çok şey varken aklıma ilk gelen bir müze oluşturmak oldu. Müze oluşturulsun ki; fabrikanın tarihi, Ayancık’a katkıları, spora katkıları, ülkemize katkıları, insanlara ve sosyal hayata etkileri herkes tarafından bilinsin. Fabrikanın bir köşesinde atıl durumda olan lokomotif nerede, ne zaman, ne amaçla kullanılmış bilmeyenlere bilgi kaynağı olsun düşüncelerini benimsedim. Fotoğraflarımla birlikte düşüncelerimi de sosyal medyada paylaştım ve güzel bir ilgi gördü. Fakat yine elde var sıfır. Çünkü, mülk sahiplerine ulaşmak zor. Ulaşılsa bile böyle bir düşünceye ‘tamam olur’ diyip demeyecekleri bilinmiyor.

Ayancık Kaymakamı Suat Yıldız’la da konu hakkında görüştüğümde “Mülk ortakları ‘yapılabilir’ derse elimizden geleni yaparız” söylemlerinde bulundu. Ama bu da ‘armut piş, ağzıma düş’ hesabı oldu. Konuya duyarlı insanlar ortakları bulup projeyi yaptırmaya ikna edecekler, yetkililer de tamam biz yaparız diyip kollarını sıvayacak! Biz duyarlı, onlar çıkarcı olacaklar…

Yine benim gibi konuya ilgili olan Ayancıklılardan bazıları sosyal medyada AYORSAN yetkililerine çağrıda bulunmuşlar. 30 dönümlük alanı istimlak edilerek Karadeniz Sahil Yoluna ayrılan Kereste Fabrikası arsasında ne gibi yatırımlar yapılabilir bunlar hakkındaki öneriler sunan Ayancık Kültür ve Kalkındırma Derneği (AYKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çaylı ağabeyimin başlıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Kereste Fabrikasının bugünkü atıl vaziyeti hem sizlere, hem de ilçeye hiç bir kazanç sağlamamaktadır. Tam aksine gün ve gün masraf yazıyor. Yaptığım araştırma neticesinde arsada yapılabilecek iki alternatif yatırımı sizlere sunmak istiyorum.

1- Denizcilik Sektörü
Bahsedilen yerin yat, kotra, balıkçı teknesi imalatına yönelik çok uygun bir konum ve ortamı var. Bu yönde yapılacak bir yatırım harika bir netice ile sonlanabilir. Ülkemiz, dünyada bu alanda oldukça iyi bir referansa sahiptir. Titiz bir çalışma yapılarak dünyaya açılmak işten bile değil. Bu alanda yapılacak yatırımlara Sinop ilinin Kalkınmada Öncelikli 5. Bölge olması dolayısıyla devletin sunduğu çok geniş imkanlar da mevcuttur. Buna ilave KUZKA desteği de bulunmaktadır. Ve daha da önemlisi AB’nin hibe fonları mevcut… Bu nimetlerden faydalanarak, hem atıl durumdaki yatırımınızı rantabl hale getirip hem de ilçede çok yüksek oranda istihdama vesile olabilirsiniz.

2- Prefabrik Konut Yapımı
Karadeniz’de çok ihtiyaç duyulan ve açığı olan prefabrik konut yapımı sektörüne yönelebilirsiniz. Bilindiği gibi son çıkan Kıyı Koruma Kanunu ile denizden 100 metre içeriye kadar olan yerlerde yapılaşma izni artık yasaklandı. Bunu sadece prefabrik yapı ile aşmak mümkün. Bu da bahsettiğim sektörün zaten dağlık bir yapıya sahip olan Karadeniz bölgemizde ne kadar çok ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Belirlenecek 8-10 modeli seri üretip iyi bir pazarlama ile tüm Karadeniz’de satmak çok da zor değil. Zira artık herkes köyüne yazları kalmak için konut yapmaya can atıyor. Bu da bu pazarın çok canlı olacağını gösteriyor.”

Osman ağabeyimin bu güzel önerilerine baktığımızda projelerin hayata geçirilmesi ilçeye gelir kaynağı olacaktır. Tabi eğer önlerindeki ‘özel mülk’ engelini aşabilirlerse… Arsa sahiplerine ulaşıp onları bir araya toplayabilecek bir organizasyonun düzenlenmesi şart gibi görünüyor. Ortaklar bir araya gelip bu yatırımlar yapılabilir ya da yapılamaz dedikten sonra artık Ayancık için bir karar verilmiş olacaktır. En azından insanlar ‘biz elimizden geleni yaptık’ diyebileceklerdir.

Tek yatırım alanını fabrika olarak düşünmemek gerekiyor. Belediye tarafından yatırımcıların Ayancık’a gelmesi teşvik edilmeli, yatırımcılara yer konusunda yardımcı olunmalıdır. Yoksa vay Ayancık’ın haline… Yollar yapılacak da, yatırımcılar gelecekte diye gözleyip dururuz…

Fabrikayla ilgili yazılarıma vakit buldukça devam edeceğim. Saygı ve sevgi ile…

YORUMLAR

  1. Mehmet Ali DOLAY dedi ki:

    Sevgili Ahmet Can Akyol . Ben 1954 yilinda Ayancikta dogdum. O zamanlar Turkiyenin en onemli ve buyuk kereste ve parke fabrikasinin unutulmaz muduru Cemal DOLAY in ogluyum. 1960 65 yillari arasi orada kaldik ve yasamimin en guzel gunleru ve en iyi cocukluk anilarim hep orada oldu. Fransada yasiyorum ve en buyuk arzum mutlaka aynciga gidip cocukluk anilarimi yad etmek , oralarin artik tamamen harabe haline gelmis oldugunu bilsemde en kisa surede gelecegim AYANCIK a.