Toplumların gelişmişliği..

Toplumların gelişmişliği çocuklarına verdiği önemle (Eğitimle) doğru orantılıdır

Milli Eğitim Bakanlığı tüm okulları imam hatipleştirmeye hızla devam ederken, cemaat ve tarikatlar da bilimsel eğitim anlayışına, pedegoji bilimine, çocuk hakları sözleşmesine ve laiklik ilkesine aykırı biçimde denetimsiz, kuralsız yöntemlerle devam etmekte… Her gün günlük ulusal gazetelerde bu konularla ilgili haberler geçmekte. En son örnek İzmir’de; “Gümüşpala Hizmet İzmir İslami Federasyonu” İsmailağa cemaati 5-15 yaşlarındaki çocuklara şeriat eğitimi veriyor haberi…

Milli Eğitim Bakanlığı, okul müdür ve yardımcıları için sınav yerine mülakat yapıyor. 3-21 Temmuz tarihleri arasında ülke genelinde gerçekleştirilen mülakatlarda ortaya çıkan sonuçta; hükümete yakın sendika dışında başarılı olması mümkün değil. İktidara yakın sendika üyeleri kazandırılıyor ama onların arasında en etkili olan cemaat, tarikat ve vakıfların mücadelesi var. Sözcü gazetesi yazarı Saygı ÖZTÜRK’ün “Kul hakkı yiyenler utanın” başlıklı yazısındaki örnek; “Rize’de Müdürlük Mülakatına 49 kişi katıldı. Bunlardan 26’sına 90 puan üzerinde verildi. Onların 25’i iktidara yakın, birisinin de diğer sendika üyesi olduğı anlaşıldı.”

Tüm ülkeyi ve gelecek kuşakları yakından ilgilendiren eğitim programı, siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın kurum ve kuruluşların müdahalesiyle yozlaştırılmıştır. Bilginin her düzeyde islamcılaştırılmasıyla bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı byarak açılmıştır. Öğretmen, öğrenci, veki dikkate alınmaksızın, kamu yararı gibi gösterilerek, kamuya ve çocuklarımıza geri dönüşü olmayan bir zarar verilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı çok tartışılan Ensar Vakfı ile protokol imzaladı. (Karamandaki çocuklara yönelik cinsel istismar davasında adı geçen vakıf) 5 yıl geçerli olmak üzere çeşitli eğitim, seminer ve sosyal etkinliklere dair isbirliği… Bu vakıf; sanatsal, sportif, sosyal, kültürel, bilimsel ve teknolojik gelişimi desteklemeye yönelik eğitim, seminer, proje, gezi, kitap okuma, yarışma, kamp, yaz okulu gibi etkinlikler düzenyelebilecek.

İktidar 2002’den bu yana tüm bakanları (Milli Eğitim Bakanları) müfredat değiştirerek; Sadeleştirme ve içerik yoğunluğunu azaltmak bahanesiyle aslında “Atatürkçülük” konularını, ismini azaltmaya çalışmışlardır. Okullar açısından ideolojik okullar açmış (İmam Hatipler) Fen lisesi, Meslek lisesi, üstün yeteneklilerin özel eğitimi gibi alanlar ikinci plana itilmiş. İktidarın göreve geldiği 2002’!de Milli Eğitim bütçesinden eğitime yatırımlara ayrılan pay %17.18 iken 2017 yılı itibarıyla 8.51’e geriledi. İktidar gelecek nesilleri nasıl şekillendirmeye çalıştığı ve eğitim sistemini nasıl harap ettiği ortada…