Uçkur Fetvacılarına bir dur dense
Tarihin her döneminde cinselliğin en önemli sınırlayıcısı “Din” olmuştur.
Tarihin her döneminde cinselliğin en önemli sınırlayıcısı “Din” olmuştur. Dini, faaliyet alanı olarak tüm dünyayı kapsamına alır, tüm dinlerin tarihinde görüldüğü gibi cinselliğe dair en küçük olayla bile ilgilenir. İslam dini , evlilik dışında cinsel ilişkiyi yasaklar ve zina olarak adlandırır. Cinselliği evlilik sınırları içinde meşru görülür. Bunun en önemli sebebi de neslin devamının sağlanması ve nesillerin birbirine karışmamasıdır. Bilinen ve yazılanlara göre ilk insanın yaradılışına göre önce Adem sonra eş olarak Havva’nın yaratılması cinsellik sınırlarını da göstermekte olup, cinsellik; erkek ve kadın arasında tek eşle ve sadakatle olması gerçeğidir.
Ülkemizde; 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı kanunda “İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek” üzere Diyanet işleri kurulmuştur. (Şer’i ye ve Efkal Vekaleti) Temel ilke ve hedefleri arasında; Toplumu din konusunda aydınlatırken dinin iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet dayalı sağlam bilgiyi esas almak, Müslümanların 14 asırlık dini tecrübesini göz önünde bulundurmak, modern hayatı ve insanlığın ortak birikimini de göz ardı etmemek… sürekli bilgi üretmeki, bilgiyi toplumla paylaşmak ve güncel sorunlar hakkında yerinde ve zamanında açıklama yapmak… Din konusunda mezhep, anlayış ve uygulama ayırımı yapmadan vatandaşlık esasına göre hizmet sunmak gibi birçok hedefler konan kurumdur.
Bir siyasi partimizin liderinin söylemiyle; “Adeta fantezilerini gerçekleştirmek için fetva veriyor” din adamı kisvesi altında insanlar… Peki, konu neydi? “Yabancı bir erkekle kadının asansörde yalnız kalması neticesinde İslam’a göre “Halvet” şartlarının oluşacağı yönünde bir fetva vermiş olması”, Yine anı şahis “Yatakta geçirilen her boş dakika, şehvete doğru kaymış bir dakikadır ve yatağın şekli, yorgandan battaniyeye varıncaya kadar insanı, bilhassa erkeği gıdıklayan cinsel dürtüleri rahatsız eden bir yapıda olmamalıdır.” Demiş. Bu nedir? Korkusuz, pervazsız hiçbir şeyden çekinmeden fetva üretiyorlar. Konuşmalarında insani ve evrensel değerleri ayaklar altına alıp uçkur fetvaları veriyorlar.
Bu tip tartışmalarla ülkemizde hem kadın değersizleştiriliyor hem de ülkemizde asıl gündem gözlerde uzaklaştırılıyor, konuşulması gereken konuşulmuyor. Özellikle önemli konular, dış politikamız, Suriye’de ki durum, ekonomimizin hali. Hukuk adalet arayanlar, yönetenlerin muhalefet edenlere düşman gibi davranması… Bırakın abuk sabuk fetvalar vermeyi, önce “6 yaşında çocukla evlenebilir” “Kadın çalışarak fuhuşa hazırlık yapar” hamile kadın sokakta dolaşamaz” vs. bunları söyleyen ve savunanlar sizin beyin bünyenizin neresine terk etmiş bacaklarınızda (Apış) arasında mı? Tanrı bunlardan kadınları kız çocuklarını korusun. Ama inanın menfaatleri oldu mu etek giyin dense benim dedem zaten İskoçlayı derler Giyerler…
İnsan dinden önce ahlaklı olmalı… Ahlak varsa, vicdan varsa, içinde birazda insan sevgisi varsa kötülükler olmaz, kötü davranılmaz. İnandığın dinin kurallarına uyulsa kimse zarar görmez . Neden bu insanlar Yaradan’a hesap vereceğini biliyor da, neden vermeyecek gibi yaşıyor… Ahlaklı, sevgi ve barış içinde insanı sev, kadını özellikle çocuğu kutsal say. Sevgi İle Kalın…