Yalanlanmayan Habere Tekzip
TEKZİP’in sözlükteki karşılığı “yalanlama” olan kelimedir.
TEKZİP’in sözlükteki karşılığı “yalanlama” olan kelimedir. Bu terim genelde gazetede çıkan haberlerde haberin muhatapları tarafından yalanlandığında kullanılır. Bazı durumlarda da gazete yanlış yapılan bir haberin muhataplarının mağdur olması durumunda kendisini yalanlar yani konu hakkında TEKZİP yayınlar. 10 Haziran günü “sözcü” gazetesinde bir tuhaf tekzip görünce bu hafta yazı konum oldu.
Dönemin Ulaştırma Bakanının oğlu 19 Nisan 2016 günü sözlü gazetesinde birinci sayfadan yayımlanan haberde “Singapur’da olduğu ve bir kumarhane de oyun oynarken çekilmiş fotoğraf, ‘Bakanın oğlu kumar masasında’ başlığı altındaki haber” üzerine… Avukatları gazeteye tekzip yollayarak haberin; sinsi bir provakatif komplo’ olduğunu ileri sürmüş. Söz konusu gazete bunu da haber yaparak manşetine taşıdı.
İktidarın Muhalif medyayı, yargı üzerinden kıskaca alma harekatı, giderek hukuk garabetine dönüşüyor. Adaletin terazisi, iktidardan yana tartmaya devam ederken, basın özgürlüğünün üzerine net bir şekilde çiziliyor, haberin kutsallığı, haber almak hakkı ve özgürlüğü çöpe atılıyor. Bu konudaki olay yalanlanmamasına ramen mahkeme yalanlanmayan haber için tekzip kararı verebiliyor.
Konuyla ilgili olarak Basın Konseyi Başkanı Pınar TÜRENÇ “Bu haber tamda ödül hak edecek bir habercilik örneği. Haberi yapan gazeteciyi ancak kutlayabiliriz. Çünkü kamuya mal olmuş herkesin yaşamı, dünyanın her yerinde haberdir. Kişiler şeffaf olmalıdır. Gazeteciler de bunlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirir. Haberle ilgili cezai yaptırımda olamaz. Türkiye Gazeteciler Fedarasyonu Türkiye’de basın özgürlüğünün önündeki engellerin her geçen gün daha da arttığını gösteriyor. Gazetecinin yaptığı haberde suç varsa adli makamlara başvurulur. Mahkemelerin verdiği kararlar önemlidir. Artık tekzipler amacın dışında kullanılıyor. Basın hürriyetine engel olma işlevi görüyorlar”.
Ülkemizin önce gelen hukuk insanlarımızda görüşlerini belirtip; Sabih KANADOĞLU “Bu tekzip kararı yargının ne hale geldiğini gösterir. Görünen bir gerçeğe tekzip kabul edilir mi? Böyle mahkeme olur mu?” İlhan CİHANER” Tekzibi gerektiren yasanın öngördüğü bir durum yok. Doğrudan doğruya politik bir tekziptir. Basın özgürlüğüne saldırmıştır.” Celal ÜLGEN” Başbakan, bakan ve yönetici çocuklarının, etik dışı davranışları her zaman, her yerde haber değeri taşır. Bu gaf niteliğinde bir karardır.” Demişlerdir. Oysa biz biliyoruz ki; “Basın kanununa ve Yargıtay içtihatlarına göre gerçekse, güncelse, kamu yararı taşıyorsa ve kişisel hakaret içermiyorsa her habaer yayınlanabilir.”