Yırtık Sandıktan Çıkar Gibi
Adem Yalçınkaya
Yırtık sandıktan çıkar gibi sandıktan çıkarak büyük bir zafer kazandım. Aha şu gördüğünüz küçük dağlar var ya, işte onlar benim eserim diye böbürlenerek üstünlük taslayanların matematiği de bir başka oluyor canım. (ki İslâmiyet’te üstünlük takvadadır)
Yırtık sandıktan çıkar gibi diyerek başladım ya yazıma diğer taraftan ana ve yavru muhalefet partileri hakkına da bir şeyler yazmak gerekir haliyle. Pek anlamadığımı daha öne de defalarca söylemiştim ama muhalefet te sanki topallayarak yürüyor. Anlayamadım iktidar partisine mi uyum sağlıyorlar nedir.
Ana muhalefet partisi, iktidar partisi ne derse o söylemin tersini söyleyerek, yavru muhalefet ise onu yaptırmayız, bunu ettirmeyiz diyerek ses çıkartıyorlar.
Sadece yırtık değil yırtık sökük ve hatta çürük sandıktan çıkan minik muhalefet partisini ise can-ı yürekten tebrik ediyorum. Adamlar % 6 oyla meclise girip istediklerini yaptırdılar ve yaptırıyorlar. Hatta seçime girdikleri için maddi destek te alacaklar. Kendilerinin, rüyasını görseler dudaklarının uçuklayacağı olaylar karşılarına hayatın güzel cilvesi ve sürprizi olarak karşılarına çıkıyor.
Demek ki neymiş; siyasetin ebatı değil işlevi önemliymiş!..
***
Hani az buçuk beynim çalışıyor sayılır ama benim algılayamadığım bir takım matematik hesapları var. Umuyor ve diliyorum ki şakşakçılar güruhundan olsun ya da olmasın birisi çıkar da bana (ya da bana hak veren siz değerli okuyucularımıza) anlaşılabilir bir şekilde, yalın, basitçe yanlışımı suratıma vurarak doğrusunu açıklar. Şu garip kulunuz sadece bilgilenmek ister efendim.
Yakın bir geçmişte milletçe göbekler attık. Hani kafayı yediğimizi söylemiyorum, o başka bir hikaye. Efendim, sayın başbakanımız televizyonlara çıkarak, yıllardır bu ülkenin kanını bir sülük gibi, bir vampir gibi emen, iğ meğ feğ ( tamam yazılışı IMF ama bastıra bastıra okuyunca sesler böyle çıkıyor) ile aramızdaki borç alacak ilişkisi sıfırlanacak eminim ki uluslararası para fonu yani imfnin ne işe yaradığını, ne iş yaptığını bilmeyenler dahi Allah belanı versin imf, sonun geldi, biz artık zengin bir ülkeyiz heheheeeeeyyytt diyerek naralar attılar. Sandım ki Türkiye’nin tüm borçları bitmiştir artık. Birkaç kişiye sordum, cevap yok.
Bu sayın başbakan naracısı topluluktan birisi ile aramızda geçen konuşma metnini sunuyorum;
– Haydi hayırlısı olsun bitti değil mi?
– Eeeeğ.. yani şimdiii.. öhhöömm… sayın başbakanımızın dediği gibi.
– Yani okuduğu gibi ( bendeki de kaşıntı yani sana ne )
– Ehm.. şey yani bilgilendirdiği gibi
– Evet
– Sayın başbakanım Türkiye’yi ikibinyirmiüçe hazırlarken bir yandan ülke için çalışmalara devam ediyor. Sipor bakanımız ne güzel söyledi burası çok güzel bir sipor kompleksi olmuş, ben açamam başbakanımız açsın dedi. Bütün büyük ve güzel şeyleri başbakanımız açmalılar, bütün güzel haberleri kendileri vermeliler. Aslında bu müjdeyi kendileri verdiler, altını hep beraber imzalayalım. Artık Türkiye’nin imfye borcu yoktur
-Yani artık dış borcumuz yok öyle mi?
-Birlik ve beraberliğe en ço ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde..
-Anladım anladım, ben bilmem büyükler bilir diyorsunuz
-Yani şimdii.. eee değişik varyasyonlar söz konusu. Fayiz löbisi de zaten gezi eylemcilerini desteklediler..
-Aabi bırak şimdi gezintiyi falan.. sadece imf borcumu bitti mi
-Nitti
E peki bu ülke borçsuz mu da bu kadar göbekler attınız/attık? Eğer ben kandırıldıysam sen de kandırılmış ayılmaz mısın. Hakkımı arayıp bu basit soruya cevap arayacağım, yanımda mısın
-Bir dünya lideri olan ulu insan sayın başbakancığım…
-Yamam abi sağol iyi günler
Yahu sahiden borcumuz var mı yok mu? Yoksa yiğidin kamçısıdır diye başka yerlere mi kendimizi kamçılatıyoruz.