Yurdumu Alçaklara Uğratma Sakın İSTİKLAL MARŞIMIZIN KABULÜNÜN 102.YILI

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı milli marşımızın İstiklal Marşı’nın kabulünün 102.yılını, Milli Birlik ve beraberliğinin yanı sıra bağımsızlığımızı anlatan marşımızı yurdun dört bir yanında coşkuyla kutladık. Bu marşımızın Anadolu’da Millî Mücadele’nin devam ettiği sırada Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınmıştır. Besteci Zeki Önger orkestraysan Edgor Manas tarafından yapılmıştır.

Millî Eğitim Bakanlığı milli bir marşa ihtiyaç duymuş ve bunun için 1921’de yarışması düzenlenmiş. Bu yarışmaya 724 şiir eser göndermiş ve eserlerinin milli marş olarak kabul edilmesini istemiştir. Mehmet Akif Ersoy bu yarışmayı kazanan kişiye para ödülü verileceğinden başlangıçta yarışmaya katılmak istememiştir. Fakat o dönemde Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver’in ısrarı üzerine ödülü almamak şartıyla şiirini yarışmaya göndermiştir. Mehmet Akif’in Kahraman ordumuza başlıklı şiiri yapılan bu yarışmada birincilik kazanır. İstiklal Marşımız için dönemin Milli Eğitim Bakanı Rıza Nur hatıralarında marş yarışmasının kendisinin açtırdığını yazar; “Yüce ihtilal ve savaş günleri. Böyle zamanlarda milletler en güzel milli marşlarını yaparlar. Bir milli marşın güfte ve bestelerini yapana beş yüz lira maddi mükafat vereceğimi ilan ettim.”

İstiklal Marşı olarak kabul edilen şiir meclis kürsüsünde birkaç kez okunmuş yazılan bu güzel ve anlamlı şiirden etkilenen bütün milletvekilleri ayakta heyecanla yeni marşımızı dinlemişlerdir. Ödülü vermek için Mehmet Akif Ersoy’a gitmişler. Mehmet Akif Ersoy böyle bir parayı asla kabul etmeyeceğini “Ben müsabakaya girmedim bu para benim hakkım değildir ve bana aitte olamaz.” Sözleri ile tekrar ifade etmiştir. Meclis yetkililikleri ise ısrarlarını sürdürerek “bu parayı devletimizin kasamızda tutamayız, lütfen alın. İsterseniz bir yere bağışlarsınız” diyerek yarışma ödülünü Mehmet Akif Ersoy’a teslim etmişlerdir. Mehmet Akif Ersoy bunun üzerine yarışmadan kazananı ödüllü hastane de yatmakta olan gazilerimize bağışlamıştır.

Bir ülke için bayrak ve milli marş önemlidir. Gururumuz, onurumuz, varlığımız, birlik ve bütünlüğümüz, her şeyimizdir, canımızdır… Bayrağımızla övünür, kıvanç duyarız. O dalgalanırken bağımsızlığımızı görürüz. Yurdumuzun tüm güzelliklerini, şehitlerimizi, kahraman atalarımızı geleceğimizi görürüz şanlı bayrağımızla… İstiklal Marşımızda Ulusal birliğimizin ve özgürlüğümüzün bir sembolüdür. İstiklal Marşı çağlar boyunca bağımsız yaşamış ulusumuzun bağımsızlık aşkını, ulusal ve kutsal değerlere olan bağlılığını kahramanlığını yansıtır. İstiklal Marşımız eşliğinde şanlı bayrağımızı göklere çekilirken saygımızı duruşumuzla, davranışlarımızla, ağır başlılığımızla belli ederiz. Marşımız söylenirken en coşkulu şekilde söyler ve konuşulmayacağını, yürümeyeceğini, hareket edilmeyeceğini bilin ve kurala uyar, uymayanları uyarırız.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızda, cesaret ve moral aşılayan, imandan vatan sevgisine, medeniyet birikimimizden hasletlerimize kadar, her kelimesiyle bizi anlatan İstiklal marşımızda bu sürecin en önemli yol göstericisi olmuştur. Emsalsiz kahramanlık destanımız; vatan toprağını ve bağımsızlığını her şeyden üstün tutan atalarımıza tüm zorluklara rağmen azim ve kararlılıkla kutsallarını koruma bilincini aşılamış milletin top yekün kazandığı zaferimizin reçetesi olmuştur İstiklal Marşımız.

Mehmet Akif Ersoy bu marşın şiirinde; Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığına, Hakka yurdun ve dinine bağlılığını dile getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal marşıdır. İstiklal Marşımız 102. Yıl dönümünde Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere Ulusal Kurtuluş Savaşı mücadelemizin her bir kahramanlarını rahmetle ve minnetle anarak Mehmet Akif Ersoy’un veciz sözü duasıyla bitirmek istiyorum “Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”

Saygılarımla Erdoğan Erkaymaz