Zorunlu Trafik Sigortası Danıştay’a Gitti
Son zamanlarda yaşanan zorunlu trafik sigortası konusunda tartışılan konuların danıştay’a kadar gitmesi bir çok kişinin tepkisine neden oldu. Araç sahibi olan kişilerin bu rakamlarda zorunlu trafik sigortası mı yaptırılır demelerine karşılık yaptıkları başvuru 10. Danıştay dairesine gitti.
Son zamanlarda yaşanan zorunlu trafik sigortası konusunda tartışılan konuların danıştay’a kadar gitmesi bir çok kişinin tepkisine neden oldu. Araç sahibi olan kişilerin bu rakamlarda zorunlu trafik sigortası mı yaptırılır demelerine karşılık yaptıkları başvuru 10. Danıştay dairesine gitti.
TÜRKİYE’de son günlerde motorlu taşıt sahiplerinin en büyük sorunu, zorunlu trafik sigortasındaki yüksek prim fiyatları ile sigorta şirketlerinin hasar bedellerini, kusur oranında istemelerine imkan veren değişiklik oldu. Ankaralı araç sahibi Abdülkadir Özgül adına avukatı Hakan Kahraman, düzenlemenin iptali için Danıştay 10’uncu Dairesi’ne başvurdu. Hakan Kahraman, “Sigorta şirketleri prim alacak, fakat aldığı prim karşılığında riski üstlenmeyecek. Risk tamamen sürücüye, sürücü vefat etti ise mirasçılarına ait olacak. Bunun uygulaması mümkün değildir” dedi.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarındaki değişiklikler, geçen yıl haziran ayında yürürlüğe girdi. Değişikliklerin sürücülere yansımasıyla birlikte tartışmalar da başladı. Yüksek primlerin ödenmesine neden olan değişikliklere göre sürücüler, kaza sonrasında oluşan tazminat tutarını, kusuru oranında sigorta firmalarına iade zorunda kalacak. Bu da, kazada büyük maddi zarar yaşayan araç sahiplerine, yeni mali yüklerin binmesine neden olacak.
İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI
Bir süredir kamuoyunda da tartışma konusu olan zorunlu trafik sigortasındaki değişikliklerle ilgili, araç sahipleri de harekete geçti. Ankaralı araç sahibi Abdülkadir Özgül adına avukatı Hakan Kahraman, düzenlemenin iptali için Danıştay 10’uncu Dairesi’ne başvurdu. Hakan Kahraman, düzenlemenin iptaline yönelik olarak yaptığı başvuruda, “Kişiler sigorta yaptırarak, üçüncü kişilere verebilecek oldukları riskleri, prim karşılığında güvence altına almayı hedeflemektedir. Ancak mevcut düzenleme ile sigortalı kişi, rizikonun gerçekleşmesi ile hayatını kaybettikten sonra, sigortacının terekesine veya mirasçılarına rücu etmesi, sigorta ve sigortacılığın felsefesi ile uyuşmamaktadır. Bu düzenleme ile sigortacıların asli görevlerinden kaçarak haksız kazanç elde etmelerinin ve daha da kötüsü aile fertlerinden birisini kaybetmiş olan mirasçıların, müteveffa sigortalının sigortasına rağmen, sigortacıya ödemede bulunmasına sebep olacaktır. Sonuç olarak; sigorta yaptırarak rizikoyu güvence altına alma imkanı fiili ve hukuki açıdan ortadan kalkacaktır. Ve nihayet mevcut sigorta poliçesi sigortalıya güvence sağlamayan, ancak zorunlu olarak düzenlenmiş matbu bir evrak halini alacaktır. Bu sebeple görev, sebep ve amaç yönünden hukuka ve yasalara aykırı olan bu değişikliğin iptali gerekmektedir” görüşlerine yer verdi.